Üretken Yapay Zeka gündeminde Creative Commons Açık Lisanslarının Kullanımı
Yapay zeka, türleri ve sıradan vatandaşın kullanım alanına giren ChatGPT gibi üretken yapay zeka teknolojileri hemen her sektörde ve alanda sıcak konu olma özelliğini koruyor. Hızla değişen bu teknoloji pek çok soruyu, uzun tartışmaları, yeni yasal ve etik düzenlemeleri de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla daha uzun bir süre daha konu sıcaklığını koruyacak, yeni düzenleme ve uygulamaları belirleyici nitelikte olacak.
Yazın verdiğimiz aranın ardından yeniden başladığımız aylık toplantılarımıza tam da bu nedenle yapay zeka ve Creative Commons lisansları ile giriş yaptık. Kapsamlı bir araştırma niteliğinde olmamakla beraber, toplantıda değindiğimiz noktaları bu yazıda kısa başlıklar halinde sizler için bir araya getirdik.
Yapay zeka nedir?
Yapay zeka, bilgisayar sisteminin öğrenme ve sorun çözme gibi insan benzeri bilişsel işlevleri taklit edebilme becerisidir. Makine öğrenmesi ve büyük dil modellerinin kullanımını içeren, etik, yasal ve teknolojik açıdan kompleks ve hızlı değişen bir alan özelliği taşımaktadır.
Üretken yapay zeka (ÜYZ) ise, dil modellemeleri kullanarak text, ses, imaj, kod gibi yeni icerik üretebilen bir yapay zeka türüdür. En bilinen örneği, OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT.
Telif hakları ve yapay zeka teknolojileri
Açık lisanslar etrafında konuya yaklaşmak için telif hakları ekseninde bir değerlendirme yapmak gerek. Creative Commons (CC) lisansları telifli eserlere uygulanmaktadır. Bu nedenle yapay zeka teknolojilerinin, lisansların kullanımına etkisinden söz etmeden önce telif hakları ile kesiştiği noktalara değinmekte fayda var.
Bu amaçla yapay zeka ile üretilen içeriklerin telifi konusunda karşımıza çıkan ağırlıklı soruları birer başlık halinde ele alacağız.1 Bu sorulara yanıtlar elbette ülkelerin telif kanunlarına gore değişmektedir. Telif hakları ülkesellik ilkesini içerir ve ülkeler yerel telif hakkı koruma kanunlarına ek olarak uluslararası alanda imzacısı oldukları yasalar çerçevesinde konuları değerlendirirler.
ÜYZ eğitimi için kullanılan veri girdisi ve işlenmesi telif ihlali oluşturur mu?
ÜYZ eğitimi çok sayıda veri bankası, web arşivleri gibi farklı platformlardan küçük veya büyük ölçüde veri ve bilginin çekimini, analizini ve işlenmesini gerektirir. Bu veri girdisinin toplanması ve üzerinde yapılan işlemlerin telif ihlali oluşturup oluşturmadığı konusunda ülkelerin çoğunda ihlal teşkil etmediğini tespit edilmiş. Bu tespitin genelde metin ve veri madenciliği üzerinden yapıldığı gözlenmektedir. Metin ve veri madenciliği (TDM) yapay zeka ile aynı şey mi sorusu da aynı nedenle konuyla ilgili tartışmaların parçası olmuş durumda.
ABD’de birçok mahkemenin arama ve intihal tespiti gibi yapay zeka işlevleri için büyük veri tabanlarının bir araya getirilmesinin hak ihlali teşkil etmediğine karar verdiğini duyuyoruz. İlginç olan ise bu yapay zeka işlevlerinin üretken yapay zekaya göre daha temel nitelikte oluşu ve rekabetçi etkiye sahip olma olasılığının düşüklüğü. Bu konuda yeni gündeme gelen davaları ve sonuçlarını takip etmek önemli olacak. Bunlardan biri komedyen Sarah Silverman‘ın OpenAI ve Meta’ya açtığı telif ihlali davası.
Avrupa Birliği Dijital Tek Pazarda Telif Hakları Direktifi’nde madde 3, yasal olarak erişilen çalışmaların ticari olmayan, bilimsel araştırmaları için metin ve veri madenciliğine izin vermektedir. Madde 4 ise telif hakkı sahibinin, bu istisnadan vazgeçmesi (opt-out) için opsiyon sunmaktadır. Yalnız vazgeçme, ancak hak sahibinin makinece okunabilir biçimde belirtilmiş ise geçerli olabilir. Bu arada AB’nin önerdiği Yapay Zeka Yasası, ÜYZ eğitimi için kullanılan veri girdi kategorilerinin açıklanmasını gerekli kılıyor.
Burada var olan kanunlar ve yeni yapılacak düzenlemelerde takip edilmesi gereken iki önemli unsur karşımıza çıkıyor:
- ÜYZ eğitimi için kullanılan verinin, veri kategorilerinin şeffaflığı,
- AB Direktifi’ndeki gibi istisnalardan vazgeçme opsiyonu verilse bile, bunun tespiti için mekanizmaların olmayışı.
Web üzerindeki verinin çok büyük kısmı için telif sahibinin ve kullanım koşullarının belirsizliği, tanımlanabilir olmadığı bildiğimiz bir gerçek. Communia’nın son dönemde bu konudaki önerileri kapsamında bir kayıt sisteminin (registry) oluşturulmasının gerekliliğine vurgu yaptığını görüyoruz.
ÜYZ ile oluşturulan eser telif ile korunabilir mi?
Çoğu ülkenin telif hakları kanununda, insan yaratıcılığı ve insan tarafından yaratılan özgün çalışmalar koruma kapsamında. Ülkemizde de telif hakkı tanımı insan düşüncesinin yarattığı malları kapsamaktadır. Dolayısıyla genel yaklaşım, bütünüyle ÜYZ tarafından oluşturulan çalışmaların telif hakkı korunmasının söz konusu olmadığı yönünde. Ancak kullanıcının üretken yapay zekayı yönlendirmelerle beslediğini biliyoruz. Bu açıdan ÜYZ ile yaratılmış nihai eserlerde insan yaratıcılığı ve özgünlüğü konusu tartışmalı bir durum yaratıyor.
İnsan yaratıcılığı ilkesinin dışına çıkan bildiğimiz tek ülke Birleşik Krallık. Telif Hakkı Tasarımları ve Patent Yasası, bilgisayar tarafından üretilen işler tanımını içeriyor ve yapay zeka ile oluşturulan içeriğin telif hakkı ile korunabileceğini öne sürüyor.
Creative Commons lisanslarının kullanımı ve üretken yapay zeka
ÜYZ teknolojileri konusunda bilinmezlikler, soru işaretleri, coğrafi farklılıklar ve yeni düzenlemeler devam ederken CC lisanslarının kullanımı ve olası etkilerine dair net ifadeler kullanmak da zorlaşıyor. Buna karşılık CC lisansları mevcut telif kanunları ve düzenlemeleri ile birlikte çalıştığından, soru işaretlerini bu bağlamda yanıtlamak, konuyla ilgili iyi pratikleri teşvik etmek önem taşıyor. “Creative Commons lisanslarını ve üretken yapay zekayı anlamak” adlı yazıdan yola çıkarak bu konuda sıkça karşılaşılan soruları derledik.
ÜYZ ile oluşturulan esere CC lisansı uygulanabilir mi?
Her ne kadar telif hakkı tanımı insan yaratıcılığı ve özgünlüğün altını çiziyor olsa da, üretken yapay zeka kullanarak oluşturduğunuz çalışmalara CC lisansları uygulayabilirsiniz. Seçtiğiniz CC lisansı, üretken yapay zeka sistemi tarafından üretilen kısmın telif hakkı geçerli olmasa bile, nihai ürüne katkıda bulunduğunuz yaratıcı çalışma için geçerli olacaktır.
Creative Commons önemli ölçüde insan yaratıcılığı içermeyen eserler için, eserin fikri mülkiyet durumunu açıklığa kavuşturmak ve kamu malı alanının büyüyüp gelişmesini sağlamak için CC0‘ın kullanılmasını öneriyor.
CC0 veya diğer telifli lisanslar olsun, telif sahibinin ve kullanım koşullarını makinece okunabilir formatta tespite yarayacağı için, CC lisanslarının ve kamu malı araçlarının kullanımı artık daha da önem kazanmış durumda.
CC lisansları, telifli eserlerin ÜYZ eğitiminde kullanımını kısıtlamak için kullanılabilir mi?
CC lisansları yeniden kullanım koşullarını esnetmek (BY-atıf koşulu) veya kısıtlamak için (örneğin ND-Türetilemez veya NC-GayriTicari koşulları) için kullanılabilir. Ancak bu şartlar telif kanununda belirtilen istisnalar (örneğin kişisel kullanım amaçlı adil kullanım veya metin ve veri madenciliği) ve kısıtların üzerinde değildir. Dolayısıyla ÜYZ’ye konu olan telifli eserler, aynı biçimde mevcut kanundaki istisna ve kısıtlara tabidir.
CC lisans koşullarına uymak, CC lisanslı eserler ile ÜYZ’nın eğitimine yasal olarak izin verildiği anlamına gelir mi?
Kısa yanıt: gelmeyebilir. Bu soruya yanıtı bir önceki sorunun yanıtında değindiğimiz istisna ve kısıtlar ile birlikte değerlendirebiliriz. Ek olarak, telif hakkı kanununda kapsanmayan ancak farklı yasa veya ek düzenlemelerle korunan haklar olabilir. Örneğin kişisel verileri işleme konusunda getirdigi kısıtlar açısından Kişisel Verileri Koruma Kanunu dikkate alınmalıdır. CC lisanslarının koşulları kapsamında verilen izinlerin, telif hakkı kanunun dışında etki alanları olabileceğini unutmamak gerek.
Creative Commons lisanslarının ya da tercih edilen diğer açık lisansların çalışmalara uygulanması ve alt yapı sistemlerinde makine tarafından okunabilir özellikleri ile kullanımı her zamankinden çok daha fazla önemli hale geldi. Creative Commons lisans ailesi ve makinece okunabilir tüm açık lisans yapıları, üretken yapay zeka teknolojilerinin veri girdi kategorilerinde beklenen şeffaflığın yanı sıra, web ortamındaki dijital içeriğin telif sahipliği ve kullanım koşullarının tespit edilebilirliği konusunda fonksiyonel bir mekanizma sağlamaktadır.
- Jonathan Band tarafindan IFLA WLIC 2023 Kongresi sırasında, 21 Ağustos tarihinde sunulan The Intersection of Copyright and Generative Artificial Intelligence adlı çalışmadan derlenmistir. ↩︎